Hatta Leşleri Yere Serildi.

Ak parti Millet Vekili Muhyettin Aksak ;Teröristler etkisiz hale getirilsin demek yerine ,gebertildi densin talebinde bulundu. BDP Millet Vekili ,Sırrı SAKIK efendi ve bir takım medya da bu cümleyi çok garipsedi ,tepki verdi.

Tek kelimeyle ifade edilen,30 yıldır yüzlerce insanın ölümünün ve en son Gaziantep de ki yanarak ölen çocukların çığlıklarının biriktiği, siyaha bürünmüş kelimesiydi bu talep…

Ben maalesef bile demeden ,vekilin istediği talebi, Antep itibariyle destekliyorum ve katılıyorum.

Neden mi? Barış söylemleri edilirken ,dağdakilerde evlat , onlarında anaları var o analara göre de ölenler şehit diyerek , karşılıklı Empati pencereleri aralayıp sorunu halletmeye çalışıyorduk. Hatta bu kelamları duymaya bile, hiç tahammül edemeyen Türk halkı artık yumuşamaya ,yeter ki kan dursun da onlarda annedir, demeye başlamıştı..

Devlet ,hükümet, ne kadar zeytin dalı uzattıysa o dalları çoğaltmak yerine her birini kırıp etrafa savurmayı tercih ettiler..

Bu sebeplerle aileleri tarafından destekleniyor, doyuruluyor gerilla olarak gurur duyuluyordu.

Ama sonra ,son on yılda bir çok şey değişti ,artık dilleri yasak değil, ekonomide Kürt iş adamları birçok kişiyi solladı, memleketim olan Artvin de ,yapılan baraj, yol, viyadük ihalelerini yürüten üç inşaat şirketi Kürt arkadaşlarımıza ait, siyaset de varlar meclisin kapısı ardına kadar açık herkese, bürokrasinin her kademesinde çok önemli görevler yürütüyorlar, Devlet TRT şeşi kurdu ,Doğuda ki fakire fukaraya kapı kapı yardım dağıtıyor, hatta bu yardımlar, ekmek elden su gölden hali bile oluşturdu. Mayınlarla patlatılmadığı sürece yollara diyecek laf bile yok. Elektrik, suya para yok .Çocuk yardımı, yoksulluk yardımı her şey maksimum seviyede. Valilikler kanalıyla uygulanan ve kamunun bir çok kurumuyla yürütülen SODES projeleriyle sosyal ve toplumsal kazanım çalışmaları yürütülüyor .

Bölgeye yüksek iletişim kabiliyeti olan deneyimli Valiler , Kaymakamlar, Emniyet Müdürleri özenle seçilerek gönderiliyor. Valisinden alın ,Kaymakamına , Emniyet Müdüründen alında ,Eğitimcisine kadar, herkes adeta geçmişin acılarını silmek, devletle barışmayı , kucaklaşmayı , yakınlaşmayı sağlamak için ,kendi seçtikleri ve başa getirdikleri ‘’ Belediye Başkanları’’ndan daha halkçı daha özenli çalışıyorlar ( Ben bununu Psikolojik ve Sosyolojik kazanım projesi halinde sistemli profesyonel ve daha yoğun yapılması gerektiğini savunuyorum ve yeterli görmüyorum ama bu çabalarında küçük mucizeler yarattığını görüyorum şahit oluyorum)

Valiler , Kaymakamlar, Emniyet mensupları, terör bölgesinde kelleyi koltuğa alarak ev ev akşam ziyaretlerinde bulunuyor, halka muhabbet içinde oluyorlar , devletin sıcaklığını her an hissettirmeye çalışıyorlar.

Devlet; “Geçmişi bırakalım, her şey güzel olacak” diyor… “Geleceği beraber inşa edelim” diyor…. “Geçmişin ,öfkesi ,kiniyle ,gelecek inşa edilmez , haydi gelin can cana yan yana olalım” diyor…

“Biraz zamana ihtiyaç var” diyor… Bu ülkede bunca şehit ailesi varken her şeyi bir anda onlara kabul ettirmek kolay olmuyor bu ülkenin duygularını ortak bir akılda beraber yönetelim” diyor..

Bu konuda ki samimiyetini, yaptığı maddi manevi çalışmalarla ortaya koymaya çalışıyor… Yaptırdığı yollar, havaalanları, yapılan yardımlar , sosyal projeler Kürtçe’nin seçmeli ders olması gibi yenilikler ile anlatmaya çalışıyor…

Müzakere diyor… Hassasiyetleri büyük olan bu halkın tepkisini bile göze alarak Müsteşarını Oslo’ya gönderiyor.

Peki bunun karşılığında ne oluyor? Haklarını savunduklarını iddia ettikleri, Kürt halkının, havaalanı olmasın, rahat etmesin kadınları doğum yaparken yollarda ölsün bir tek gün yüzü görmesin diye havaalanı inşaattın da ki kamyonları dozerleri yakıp işçileri kaçırıyorlar..

Kürt çocukları hiç çocuk olmasın, hep gözlerinden yaş aksın, oynamasın gülmesin diye yapılan çocuk parklarını yakıyorlar… Kürt esnaf kazanmasın, küçük kalsın aciz kalsın diye, kepenk kapattırıyorlar, Kürt Polisi katlediyorlar. Kürt gençleri okumasın, gözü açılmasın, vicdanı ahlakı olmasın, eğitim almasın diye dershanelerde diri diri yakıyorlar. Kürtlerin evlerine gidip destek vermeyen Kürtleri infaz ediyorlar.

Kürt Milletvekilin kardeşini bir ayakkabı dükkanında arkadan kafasından vuruyorlar… PKK hangi Kürtlerin davasını için gene Kürtleri yani kendi insanını acımadan öldürüyor. Dünyada ki diğer Kürtler için Türkiye’deki Kürtlerimi katlediyor.

İşte uzanan zeytin dallarının karşılığı bütün bunlar, dallardan zeytin ağacı yapmak yerine dibine zehir ekiliyor, dalları paramparça ediliyor.

Dağdan inen kim? İnmek isteyen kim? Artık davası bile olmayan daha doğrusu atılan adımlar yapılan yeniliklerle yürütülen çalışmalarla ‘’Davası Kalmayan’’ Teröristler, Gerilla değil, Terörist olduklarını işte o zaman anlıyorlar. Anlıyorlar da öldürmeye, öldürerek var olmaya, maşa olmaya o kadar alışmışlar ki ülkeyi verseniz de gene dağdan inmezler..

Neden mi? Çünkü varlık sebepleri, var olma sebepleri, öldürmek ve Küresel güçlerden yeni işler beklemek. Terörizminde, teröristinde global tanımında bu vardır. Eğer başarıya ulaşırlarsa yani savunduklarını, iddia ettikleri davalarına ulaşırlarsa, varlık sebepleri ortadan kalkar, bu da onların sonu olur o sebeple hiç bir zaman uzlaşmaya varmak istemezler.

Bir takım araştırmalar yapmak ve konferans vermek için Hakkâri’ye Van üzerinden geçiş yapacaktım. Bindiğim Van uçağında, yanına oturduğum iki kişin BDP meclis üyeleri olduğunu öğrenince, hummalı bir sohbet başladı aramızda. Hep sormak ve cevabını öğrenmek istediğim bir soru vardı bulmuşken kaçırmadan sorayım dedim.

Cama doğru kafamı çevirip; dışarıyı gösterdim.. Dışarıyı görüyor musunuz? Kafalarını sallayarak onayladılar… -Şu kar kıyamette bu soğukta çocuklarınızın dağda bu kadar zulüm çekmesi için ve bu kadar insan öldürmesi için bana bir tek sebep söyleyin… Geçmişi karıştırmadan şu an itibariyle sebep gösterin bana…

Ben hararetli daha uzun ve derin bir konuşma beklerken…… El Cevap: Vallahi bizde bilmiyoruz….(Kafa önde göz teması yok..) -Vallahi hocam biz sana laf yetiştiremeyiz en iyisi mi susalım dediler.

Evet bilmiyordu… Evlatlarının niçin katil olduğunu bilmiyordu… Bu düşmanlığın neden hala sürdüğünü bilmiyordu. Bilinmezlikler uğruna dökülüyordu bunca kan…..O sebeple gözlerime bakamıyordu…

Davası kalmamış nedenleri tükenmiş, hiç bir amacı olmayan bir örgüt, hala kana doymuyorsa diri diri çocuk yakıp zevkini çıkarıyorsa, kendi halkının kafasına sıkıyorsa. Polis ,asker, öldürüyor masum vatandaş katli ediyorsa,, etkisiz hale getirildi yerine ‘’GEBERTİLDİ’’ değil ‘’ LEŞLERİ YERE SERİLDİ’’ tabiri daha uygun olacaktır.
Huzurla Kal Ülkem..

Sevda Güner Kişisel Web Sitesi